Kripto sektörünün geleneksel finans sistemi ile tamamen ortak hareket etmemesi ve kitlelerin hür erişimi, kripto piyasasını ekonomik buhrandan kurtarabilir. Bitcoin ile ilgili söylemler ve eylemler küresel algıya göre değişirken, BTC’nin geleneksel varlıklar ile arasındaki benzerlik de değişiyor.
Bitcoin’nin (BTC) sert dalgalanmalar yaşamasının ardındaki sebeplerden biri kullanım alanlarındaki farklılıktan kaynaklanıyor. Bazı yatırımcılar Bitcoin’in mükemmel bir yatırım ve değer saklama aracı olan “digital altın“ olarak görürken, bazıları ise teknoloji projesi veya sadece bir yazılımdan ibaret olarak görüyor.
Mart 2020 yılında yaşanan çakılma neredeyse tüm varlık sınıfları için yıkıcı rol oynamıştı. Sonraki aylarda yaşanan toparlanma, Bitcoin ve altın için tamamen aynı senaryo ile gerçekleşti. İlginçtir ki 2021 yılında bu iki varlık ters korelasyon göstermeye başladı.
Diğer taraftan Bitcoin, Hang Send Endeksi ile ölçülen, Hong Kong borsasını taklit etmeye başladı. Bu endekste milyar dolarlık teknoloji kuruluşları olan Tencent, AliBaba ve Meituan yer alıyor.
Önceki yıllarda geleneksel finans sistemindeki varlıklar ile benzer hareketler sergileyen BTC’nin, geçtiğimiz 90 gün içerisinde sürekli düşüş sergileyen Hang Seng’i izleyip izlemeyeceği merak edildi. Eğer kripto geleneksel piyasadan farklı hareket ediyorsa, Bitcoin genel piyasanın düzeltme yaşadığı bu dönemde, güvenli liman olmayı sürdürebilecek mi?
Öte yandan Çin’in en büyük ikinci gayrimenkul geliştiricisi Evergranda Group şirketinin, satışlarındaki önemli azaltma nedeniyle borç ödemelerini ertelemek zorunda kaldıklarını duyurdu. Şirketin 300 milyar dolarlık borç yükümlülüğü, analistlere göre makro ekonomiyi ciddi bir şekilde etkileyebilir.
Çin’in perakende satışları, yatırımcıların %7 büyüme beklentilerine rağmen, bir önceki yıla oranla %2.5 artış kaydetti ve bu yatırımcılara hayal kırıklığı yaşattı. Ekonomi ve büyümenin hükümetin Covid19 tedbirlerine karşı aldığı önlemlerin etkisi açıkça görülebiliyor.
Diğer bir yandan en büyük merkez bankalarının, 2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren sıfıra yakın veya negatif faiz politikası yürüttüğü de unutulmamalı. Bu nedenle ekonomi trilyonlarca dolarlık teşvik paketlerine rağmen bir ivme kazanamaz ise borsalardaki düzeltmenin ve borç piyasalarında kaybı önlemenin kayda değer pek bir yolu görünmüyor.
Bitcoin’in, ticari gayrimenkul, borsalar ve geleneksel piyasalara göre avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Borç verenler borçlunun ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde borçlunun mal varlığına el koyabiliyor ve ellerinde tutmak istemedikleri ürün için satış baskısı oluşturabiliyor.
Bitcoin ve diğer kripto paralar genelde teminat için kullanılamıyor. Bu nedenle Bitcoin finans piyasalarına tamamen yerleşene kadar ve teminat olarak kabul edilene kadar yolu var. Kripto paralar için orta vadeli sistematik riskler ile geleneksel finans piyasa riskleri kıyaslandığında Kripto paraların riskleri daha fazla görünüyor.